11 Temmuz 2007 Çarşamba

Orman Yanginlari, Egitim ve Toplumsal Bilinclendirme

Orman Yangınları, Eğitim ve Toplumsal Bilinçlendirme

Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ, Çukurova Üniversitesi.

Türkiye yüzölçümünün yaklaşık %25'ini oluşturan alan ormanlar ileörtülüdür. Ancak yıllardır temelinde insan kaynaklı sabotaj ve ihmallernedeniyle orman alanları önemli ölçüde tahrip edilmektedir. Türkiyeormanları dünya ölçeğinde karşılaştırıldığı zaman halen önemli birpotansiyele sahiptir, ancak artan endüstri talepleri ve rekreasyon alanıihtiyacı gibi nedenlerden dolayı yeniden yapılanmayı ve planlamayıgerektirmektedir. Ayrıca, Türkiye ormanlarının yapısal bozuklukları dabulunmaktadır. Ancak bunlar kendi içinde zamanla planlı çalışma ileçözülecek niteliktedir.

Ülkemizin Yangın İstatistiği

Türkiye'de orman yangını istatistikleri orman kanununun kabul edildiği 1937yılında başlıyor ve günümüze kadar yaklaşık 80 bin orman yangınında 2milyon hektara yakın orman alanı yanmıştır. İstatistiklere göre ormanyangınların çıkış nedenleri: Doğal nedenler % 6, İnsanlardan kaynaklananlar % 94. İnsan kaynaklıyangınların büyük kısmı kasıt, ihmal, dikkatsizlik ve kazalardankaynaklanıyor. Ancak, her üç yangından birinin nedeni de tam olarakbilinemiyor. Ormancıların genel görüşü "Türkiye'de orman yangınlarınınyüzde 42'si ihmal ve dikkatsizlikten çıkıyor, en dikkatsizler ise çobanateşi yakanlar."Yangın istatistikleri incelendiğinde Akdeniz ülkeleriiçinde yine de en az yangın çıkan ülkenin ve birim yangın başına yananalanı yönünden Türkiye çok da fena sayılmaz.

Yanan Orman Değil, Açılan 2B Yasası İçin Arsa

Yangın ile ilgili olarak basına yansıyan görüntüler ve orman yangınıresimleri, yetkililerin helikopterle inişi ve binişi gösterildi.Yetkililerce yangının nedeni araştırılıyor, sabotaj ihtimali üzerindeduruluyor. Çevre ve Orman Bakanı, yangınlar şüpheli diyor. Ülkemizin arsarantının en yüksek olduğu Bodrum Belediye Başkanı Mazlum Ağan her şiddetlirüzgârda ilçede orman yangının çıkmasının tesadüf olmadığını söyledi.Ülkemizdeki en büyük orman yangınları genelde Ege ve Akdeniz bölgelerindeyaşanıyor. Yanan alan genişliğine göre, Muğla, Antalya, Çanakkale ve İzmiren tehlikeli bölgeler arasında bulunuyor. Akdeniz havzası Ege'ye göre dahaaz yangına maruz kalmaktadır.İnsandan kaynaklanan ağırlıklı yangınların önlenmesi için ciddi eğitim vebilinçlendirme faaliyetlerine gereksinim bulunmaktadır. Çoğumuzun da hergün sokakta, trafikte tanık olduğumuz sorumsuz sigara içicilerininsigarasının son izmaritini şuursuzca parmak ucu ile sağa sola fırlattığınıbiliriz. Bu şuursuzluk davranışı kim bilir bugüne kadar ne değerlere maloldu.

Tabii şeytanın avukatlığını yaparak bazı akla gelen soruları soralım:Ülkemizde orman yangınları nerelerde daha çok çıkıyor?

Orman yangınından sonra neler yapılıyor?
Yeniden ağaçlandırma yapılıyor mu?
Söz konusu yanan alanlara arsa ve tarla açmak için talip olan oluyor mu?
Talip olanlardan kaçı soruşturuldu.?
Arkasında rant çeteleri var mı?

Tabii bu tür soruları daha da artırabiliriz. Ancak sorulması gereken asılsoru, bu yangınların çıktığı yerler genelde deniz kıyıları ve turizme uygunnitelikteki alanlardır. Sabotaj ihtimali her zaman vardır. Ancak geçmişlekıyaslandığında insan kaynaklı yangınların arttığı görülmektedir. Tarihtebildiğimiz kadarıyla doğal nedenlerden kaynaklanan büyük orman yangınlarıvardır, ancak son yıllarda insandan kaynaklanan çok sık yangınların olduğugörülüyor. Genelde insanın bilinçli çıkardığı yangınlardan sonra açılanalanlar 2B yasasına konu edildiği gibi orman niteliğini kaybettiği içinimara açılması istenmektedir. Ülkemizde bugüne kadar, her ne kadar yasa gereği yanan alanlarınağaçlandırılması söz konusu ise de genelde bu alanların niteliğinikaybettiği ileri sürülerek 2B yasası ile imara açılması önerilmektedir.Bugüne kadar yapılan ve yapılmaya çalışılan bu tür uygulamalar ile çokfazla miktarda yerleşim yeri ve tarlanın açıldığı bilinmektedir. Tabii yanan yerlerin yeniden ağaçlandırılması ve imara yer verilmesi gibikonulara gelince yasal olarak evet, ancak fiiliyatta nasıl gidiyorbilmiyorum. Ancak yakılan yerler mutlaka zaman kaybedilmedenağaçlandırılmalıdır.

Çevre ve Orman Bakanlığına bağlı Fidanlıklarda yılda milyonlarca değişiktürde bitki yetiştirilmekte ve düzenli olarak ağaçlandırma alanlarınaaktarılmaktadır. Söz konusu niteliğini kaybetmiş, yakılmış ve çıplakalanlara fidan dikiminde mutlaka kök mantarı (mikoriza) aşılamasınınyapılması gerekiyor. Aksi taktirde bitkiler kök mantarına mutlak gereksinimduydukları için gelişmemektedirler. Bu şekilde yakılan alanlar 2Bniteliğine düşürülmeden mutlaka yeni dikimlerle ve kök mantarı uygulayarakyeniden yeşil alan konumuna getirilmelidir.

Yangının Zararını Azaltmanın Yolu Toplumsal Bilinçlendirme

Yılda binlerle ifade edilen yangın çıkıyorsa bunun nedenleriaraştırılmalıdır. Her türlü mercek etkisi yapacak materyalin ormandabırakılmaması, piknik yapan vatandaşın uyarılması, çöplerin düzenlitoplatılması gibi bazı tedbirler alınabilir. Kırsalda vatandaş anız yakımıgerçekleştiriyor. Doğal olarak orman yangını da oluyor. Bu konulardabilinçlendirme ve caydırıcı yaptırımların geliştirilmesi gerekir.Yangından az zararla çıkmanın yolu doğal olarak toplumsal bilinçlenmedengeçmektedir. Bu konuda Çevre ve Orman Bakanlığının toplumun her kesimindebaşta ilk öğretim okulları olmak üzere ciddi bir bilinçlendirmeseferberliğini başlatması gerekir. Toplumda bu konuda bir bilinçlendirme vesorumluluk bilincinin sağlanması gerekir.
Bu konuda Yunanistan geçen hafta örnek bir davranış gösterdi. 2 Temmuz 2007tarihinde Atina yakınlarındaki Ulusal Doğal parkta meydan gelen yangındamilli parktaki çok önemli canlı türü de yanarak yok oldu. Bu yangındahükümetin ihmali olduğu gerekçesi ile binlerce doğal canlının (hayvan vebitki) yok olması nedeniyle halk Yunanistan parlamentosu önünde büyük birgösteri yaparak kaybolan doğanın ve oksijenin akciğerlerini geriistediklerini belirtiler. Ayrıca yanan yerlerin yerleşime açılmamasını veimara müsaade edilmemesini istediler. Ülkemizde aynı anda bir çok yerdebaşlayan yangınlarda ne kuşku duyan var ne de hesap soran birileri var.Hesap soranlara da belki budala diyeceklerdir.

Aynı tarihlerde ülkemizin tatil cenneti, turizm cenneti Bodrum'da 8 Temmuz2007 tarihinde çıkan yangın, 1100 hektarlık makilik ve ormanlık alanı yoketti. "İzmir'in 4 ayrı yerinde, birbirine yakın saatlerdeki makilik veormanlık alanlarda yangın çıktı". Bodrum'da ki yangında yaklaşık 200 binkızılçam ve 7 bin zeytin ağacı ile makilik alandaki bitki örtüsü kül oldu.Daha öncede Ege bölgesinde on binlerce zeytin ağacı yanarak kül olmuştu.Ülkemiz Orman potansiyeli ve yangın istatistiği yönünden halen iyi konumdabulunmaktadır. İyi bir eğitim ve planlama ile daha da iyi bir konumagelebiliriz. Akdeniz'in zengin flora ve faunasının korunması,geliştirilmesi, yangına karşı önlemlerin alınması bir ulusal sorun olarakele alınmalıdır. Özellikle insan kaynaklı yangınların önlenmesi için eğitimyanında yasal süreçlerin doğru işletilmesi önem kazanmaktadır. Ayrıca yananyerlerin 2B yasası gibi kolay mülk edinme süreçlerine bırakmayacak şekildesıkı yasal düzenleme sağlanmalıdır.Ayrıca her türlü orman alanlarının her ne surete olursa olsun madenciliğe, imara ve özel malikhaneye açılımının yasaklanması gerekir.

Ormanlarımızı ve orman alanlarımızı koruyalım!
Saygılarımla

Hiç yorum yok: