14 Ağustos 2008 Perşembe

Utangaçlık öldürdü

Utangaçlık öldürdü SİVAS DHA
Sivas'ta Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle hastanede tedavi gören Ömer Taşkafa (65) yaşamını yitirdi. Yaşlı adamın, kenenin testisine yapışmasından dolayı utandığı için kimseye söyleyemediği öğrenildi. Yıldızeli ilçesine bağlı Akçakoca köyünde çiftçilik yapan 2 çocuk babası Taşkafa, 5 gün önce tarlada çalıştığı sırada kene tarafından ısırıldı.
Taşkafa testisine yapışan keneyi koparıp attı. Erojen bölgesinin ısırıldığını söylemeye utanan yaşlı adam, yüksek ateş ve mide bulantısı belirtileriyle Tokat Sulusaray Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Buradaki ilk müdahalesinin ardından Tokat Devlet Hastanesi'ne sevkedilen yaşlı adam, tedavinin ardından taburcu edildi.
Evine döndükten sonra tekrar rahatsızlanan Taşkafa, ailesi tarafından dün Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne getirildi. KKKA hastalığı şüphesiyle tedaviye alınan Taşkafa tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı. Bu arada, rahatsızlandıktan sonra hastaneye kaldırılan Taşkafa'nın durumunun, eşinin doktorlara anlatması üzerine anlaşıldığı öğrenildi.

Deutche Welle: "Komünist 'Şirinler' Müslüman oldu"

Deutche Welle: "Komünist 'Şirinler' Müslüman oldu"

Popüler çizgi filmi Şirinler’in Türkiye’deki bazı TV kanallarında “İslami usul"de yayınlandığına dikkat çekildi. Alman Deutche Welle, Türkiye’deki bazı "İslami TV kanalları"nın Şirinler çizgi filmini "Müslüman Şirinler"e uyarladığına dikkat çekerken "Şirin Baba’nın Cuma namazına gittiği" Türkiye’deki versiyonda filmde "laylaylaylay" nağmelerinin de "La ilahe illallah, Allahü ekber"e dönüştüğüne işaret etti. Alman yayın kurumu DW, 1980’li yılların popüler çizgi filmi Şirinler’in günümüzde “Müslüman Şirinleröe uyarlandığını belirttiği haberinde, “’Mümin Şirinler’de, Şirin Baba Cuma namazına gidiyor, ’Allah rahatlık versin’ gibi replikler kullanılıyor, ’laylaylaylay’ nağmeleri de ’La ilahe illallah, Allahü ekber’e dönüşüyor" denildi. Şirinler’in komünist bir yaşam biçimini temsil ettiği iddialarına da yer verilen haberde şöyle denildi: "Şirinlerin orijinal ismi ’Schtroumpfs’ idi. Konuştukları dil ve isimleri bir dil sürçmesi sonucu oluştu. İngilizce ismi ’Smurfs’ olarak bilinen Şirinler bir dönem komünist propagandası yaptığına dair eleştiriler ile de karşılaştı. Şirinler’in komünist olduğu iddiaları ise ’Smurf’ kelimesinin ’kızıl bayrak altında yaşayan küçük adam’ anlamına geldiğine dair söylentilerle birlikte Şirinler’in yaşam biçimi ile komünist değerlerin arasında paralellik kurmak mümkün. Komün şeklinde ve maddiyattan uzak yaşamaları, para biriminin olmaması, ’Şirinköy’de herhangi bir tapınağın olmaması, herkesin eşit olması ve kolektif çalışmaları, bu tür iddiaların gerçeklik payı taşıdığı şeklinde yorumlanabilir." DW, Gargamel isimli kötü karakterin ise sadece maddiyat üzerine kurulu yapısının ve sürekli Şirinler’in yaşadığı köyü bulmak istemesinin, kapitalist ve emperyalist dünyayı temsil ettiğini belirttiği haberinde, kendi şatosunda birlikte yaşadığı ve sağ kolu olan kedisi Azman’ın ise kapitalist dünyanın peşinden gelen ülkeleri sembolize ettiği söyleniyor" dedi.

‘Binmeyeni işten atıyorlar’ iddiasıSERHAT OĞUZ, GÖKHAN KARAKAŞ İstanbul
Tuzla’da kum torbasıyla yapılması gerekirken 19 işçiyle yapılan ve 3 işçinin ölümüyle sonuçlanan filika testiyle ilgili olarak konuşan bir işçi, ‘Filikaya binmek istemeyenler başka şeyler bahane edilerek işten çıkarılıyor’ diye konuştu.

Tuzla’da 3 işçinin ölümü 16 işçinin de yaralanmasıyla sonuçlanan filika (free fall) kazasıyla ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı soruşturma başlattı. Limter İş Sendikası, kum torbasıyla yapılması gereken testin eğitimsiz 19 işçiyle yapılmasını cinayet olarak değerlendirirken, teste katılmayanların işten atıldığını belirten ve ismini vermek istemeyen M.Y ise “Başka bir tersanede çalışıyorum. Bu tür testlerde insanlar içine bindirilip testler yapılıyor. Binmek istemeyenler başka şeyler bahane edilerek işten çıkartılıyor. Bu şekilde daha önce bir iki arkadaşımızın çıkarılışına şahit oldum” dedi. Yakınları konuşmadıİki gün işi durdurulan GİSAN Tersanesi’nde bakanlıktan bir heyet dün inceleme başlattı. Tuzla Devlet Hastanesi morgunda bulunan Ramazan Ergün (34), Ramazan Çetinkaya (36) ve Emrah Varoğlu’nun (22) yakınları kazayla ilgili konuşmaktan kaçındılar. Cenaze sahibi her ailenin yanında bir firma yetkilisinin olması dikkat çekti. Ergün’ün kaynakçı, Varoğlu’nun boyacı, Çetinkaya’nın ise 2 yıllık işçi olduğu, günlük 40 - 60 YTL arasında yevmiye aldıkları öğrenildi. Tersanelerde 10 yıldan beri kaynakçı olarak çalışan 4 çocuk babası Ergün’ün, kazalar nedeniyle tedirginlik duyarak bir çikolata fabrikasına geçtiği, ancak ücretinin az olması nedeniyle tekrar tersaneye döndüğü belirtildi. İşverenin sürekli işe girişini yenileyerek primini asgari düzeyden yatırmasından rahatsız olan Ergün, düzenli bir iş hayali kuruyordu. Varoğlu ise, tersaneye, aynı yerden emekli olan yakınlarının ısrarı üzerine girmiş. Açıköğretim Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde okuyan Varoğlu, Samsun’da, Çetinkaya, Zonguldak Ereğli’de toprağa verilecek. Ergün, Esenyalı Mezarlığı’nda toprağa verildi.Sendika: CinayetLimter İş Genel Başkanı Cem Dinç, filika testlerinin kum torbaları ya da diğer teknolojik donanımlarla yapılması gerektiğini ancak Tuzla’da bu kurala uyulmadığını öne sürdü. Dinç, olayla ilgili kamu davası açılacağını, ancak diğer kazalarda olduğu gibi taşeron firmaya 2 yıl hapis cezası çıkacağını, bunun 15-20 bin YTL para cezasına çevrileceğini ve ana firmanın sorumlu tutulmayacağını söyledi. Bu arada, Dok Gemi-İş Sendikası Genel Başkanı Necip Nalbantoğlu tersanede incelemelerde bulundu. “Ne yapılacaksa en ağır şekilde yapılması lazım” diyen Nalbantoğlu şunları söyledi: “Filikanın içine bu insanları kimin koyduğunun sorulması gerek. Elbette 19 kişiye deneme yapması için emir veren kişi birinci derecede sorumludur. İşçiler beni tanımasına rağmen sorularıma cevap verilmiyor. Soru sorduğum işçiler kaçıyor.”

Test için 2 işçi yeterliTMMOB Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı İlter Çelik yaptığı açıklamada, “GİSAN Tersanesi’nde inşası tamamlanan 12 bin 500 tonluk Panama bandıralı tanker, denetimlerden sorumlu olan ve Fransız loydu olarak bilinen Bureau Veritas firmasınca test edilmekteydi. Bu testlerden biri olan kurtarma filikasının serbest düşme testinde, filikanın düzeneğindeki bir hata nedeniyle gemiye çarpması ve kontrolsüz düşmesi sonucu camları patladı, içine su doldu. İçinde test amaçlı ağırlık kullanılmak üzere emniyet kemerleri bağlı halde oturan 19 işçiden 3’ü öldü, 16’sı yaralandı. Ağırlık testinin kum torbasına bağlı simülasyon düzenekli araçlarla yapılması gerekirken, insanların kum torbası olarak kullanılmaları, ülkemizde insan hayatının ne kadar değersizleştirildiğini bir kez daha gözler önüne sermekte” dedi.Gemi Mühendisleri Odası Genel Başkanı Tansel Timur da, free fall için ilk testin üretim sırasında yapıldığını ve bağımsız kuruluşlarca denetlenerek tersanelere gönderildiğini söyledi. Timur, gemilerde yapılan testte insan bulunmasının şart olduğunu belirterek, şöyle konuştu:“Acil durumda filikayı harekete geçirecek mekanizmayı kullanacak personelin de içeride olması lazım. Ama bunun için en fazla 2 kişi yeterli olur, diğer bölümlere kum torbası konabilirdi. Uluslararası Denizcilik Örgütü bu konuda eğitimli personel kullanılmasını tavsiye ediliyor. Ben olsam bu kadar kazanın olduğu Tuzla’da bu tavsiyeyi kural olarak dikkate alırdım. İşçilerin yüzme bilmemesi kuvvetle muhtemel. Filikanın denize düştüğünde ters dönmemesi ve camının kırılmaması lazım. Ya üretimde bir hata var ya da filika indirilirken bir hata yapılmış.”4 aşamalı test yapılıyorTürk Loydu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa İnsel, “Filikalara, yangın, ters dönme ve düzelme, düşme ve serbest düşme olmak üzere 4 aşamalı test yapılıyor. En son yapılan düşme testinin ilkinde boş, ikincisinde eğitime tabii tutulmuş 2 uzman gemi personeli kullanılıyor. Kalan bölümünde kum torbası kullanılabiliyor” diye konuştu.

TBMM TUZLA KOMİSYONU’NDAN TEPKİ Akılla açıklamak mümkün değilTuzla’daki filika kazası TBMM’de tepkiyle karşılandı. Tuzla Komisyonu’nun üyeleri şu değerlendirmelerde bulundu:Mehmet Domaç (Tuzla Komisyonu Başkanı, AKP İstanbul Milletvekili): Bu normalde bir iş kazası değil. İş kazası olabilmesi için bir iş yapmak gerekiyor. Burada kazaya uğrayanlar, ölenler bir iş yapmıyorlar. Dolayısıyla bu insanlar boşu boşuna ölmüştür. Bu insanlar akılsızlıktan, akıl dışı davranmaktan, ihmalden, tedbirsizlikten öldü. Bunu akılla anlatmak mümkün değil. O kadar çok hata var ki, düzeltilmesi mümkün değil. Müdahalemize gerek yok, hukuk işliyor. Burada bu denemeyi yaptıran hangi kuruluşsa yetkilisinin cezalandırılması lazım. Yoksa gemi kaptanının bu konuda cezaya uğraması gerekiyor. Hangi kuruluş böyle bir tekneyi 19 insanla dener? Böyle bir şey olmaz. Çetin Soysal (CHP İstanbul): Biz baştan beri ‘ilkel koşullarda yaşam biçimi var’ dedik. Bu önlenebilir ölümlerin bir tanesine daha tanık olduk. Kum torbası yerine insanların nasıl konulduğunu ibretle gördük. Bunları görmek için tebdil-i kıyafete gerek yok. Çalışma Bakanı da Başbakan da raporlarımızı okumaları halinde bile orada çözümlerin olduğunu görürler. Tebdil-i kıyafet yapıp da oradaki sorunları çözemeyen bakanın bir dakika bile kalmadan istifa etmesi lazım. Mithat Melen (MHP İstanbul): Raporumuzda belirttiğimiz gibi mesele sadece bir Tuzla meselesi değil, Türkiye’nin sorunları meselesi. Bugün Nişantaşı’nda bile adamın elinde koca kazma var, inşaatın 8. katında ne emniyet ipi var, ne kafasında kaskı var. İşimiz o kadar çok ki. MANSUR ÇELİK Ankara

İşte ilk inceleme sonucuGemi Mühendisleri Odası İş Güvenliği Komisyonu Üyesi Bülent Çağlar’ın kaza yapan filika ve gemide yaptığı inceleme sonuçları basına açıklandı. Ön inceleme sonucu, geminin rampa bölümünün, projeye uygun yapılmadığı ve filikanın ilk testinde de insanların kullanıldığı ortaya çıktı. Hatalar sıralandıGemi Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Erdal Kılıç, “Filikanın bulunduğu rampada yaptığımız incelemede, Vardevela’nın (güverteyi çevreleyen korkuluk) projeye uygun yapılmadığı ve içeri dönük olması gerekirken düz yapıldığını belirledik. Filika, Mapa’ya çarpmışİkinci hata ise filikanın bağlı olduğu Mapa’nın (filika kancasının bağlandığı halka) 8 cm daha uzun olduğunu belirledik. Bu tespitlere göre, gemiden fırlatılan filika, hareket ettikten sonra Mapa’ya çarpmış, akabinde Vardevela’ya çarparak havada takla atmış. Suya ters düşen filikanın, camlarından önce tavan ve yan kupaları kırılmış” dedi.