9 Ocak 2008 Çarşamba

Kor Zaman - Bir yazi

Kör Zaman...

O gun telefon caldi..
Actim.
Dediler ki:
-Erdal Inonu'yu kaybettik.
Ne zaman? ..diye sormadim.

Olum haberi ulasincaya dek Erdal Bey benim icin yasiyordu...
Oysa hayatta degildi...
Aradaki sure 'kor zaman' sayilabilir mi?..
Olgu ya da gercek ile bilinci arasindaki iletisim bazen topalliyabilir; olum haberini cok sonra duydugum nice dostumu yitirdim son zamanlarda...

Olum ne uzagimizda ne de disimizdadir..
Olum icimizdedir..
Biz doludizgin yasarken bile Azrail olumun yumurtasini bedenimizin munasip bir yerindeki kuluckasina yatirmistir...

Gariptir yasam bilmecesi...
Uykuya dalarken hangi ruyayi saat kacta gorecegin belli mi?..
Uyanir dersin ki:
-Hayirdir insallah...
Olaganustu rejimdeydik, hapishane ranzasinda yatarken bir gun haber verdiler:
-Tahliye edildin...
Hic beklemiyordum...
Tahliye karari ile tebligat arasindaki sure kor zaman degil mi!..

Olumlerde, dogumlarda, asklarda, politikada, darbelerde, daha nice yasam olgusunda gercek ile gercegin algilanmasi arasindaki kor zamani bilincsizlikle yasamak hayatin kacinilmaz bir cilvesi...
Yogun bir ask iki arada bir derede noktalanmistir da haberin yoktur...
Kaldirimda yururken on adim sonra kafana bir testi dusecektir...
Oysa sen farkinda bile degilsindir...

Kim bilir, belki de iktidar koltugundan dusmussundur..
Oysa sen iktidar sarhoslugu icindesin..
Ulkeyi avucunun icinde saniyorsun...
Gercegi ogrenmen icin ille de birinin telefon etmesi mi gerekiyor:
Zirrrr...

Ulke yasaminda kör bir zamani yasiyoruz...
Insanlarin korluguyle zamanin korlugu bir araya gelip birbirine dolandigi zaman körlemesine gidisat egemenlesir...
Gidisatimiz korlemesine...
Gercegi ogrenmek icin ne kadar zamana gereksinme var?..
Evet, simdilik kör mu kor bir zamani yasiyoruz!..

ILHAN SELCUK (Cumhuriyet Gazetesinden alintidir.)

Hiç yorum yok: