17 Nisan 2007 Salı

Sırada Beklemesini Bilmeyen Bir Halk

Ülkemizdeki sorunlardan bir başkası da SIRADA BEKLEMEK..!

Ne yaparsınız ki markette, bankada, tiyatroda, sinemada, durakta sıra beklemek durumu sözkonusu oluyor. Maalesef insanlarımız sıraya girmek zorunda kalıyorlar. Sıraya geçmek ve sıranın size gelmesini beklemek oldukça zor bir iş.

Burada bahsettiğim zorluk sırada durmasını bilmeyenlerin yaşadığı zorluktur. Bir çok mekanda sıra beklemek durumumuz var. Gönül isterdi ki insanlar kuyrukta beklemesinler. Ama sıraya geçmek mecburiyeti oluşmuşsa mutlaka aradan bir kaç akıllı çıkar ve bütün edep sınırlarını bir yana bırakarak ön sıralara ilerlerler.

Böyle insanlara her zaman rastlarız. Pişkin, yüzsüz ve kendini akıllı sanan asalaklardır bunlar. Toplumda bir tek kendileri akıllıdır. Ve insanın yüzüne baka baka önüne geçecek kadar yüzsüzdürler çoğu zaman.

Bir seçim günü. Sıramı bekliyorum. Arkamda tipinden konuşmasını bilen, akıllı uslu görünen bir adam var. Tam sıra bana geldi. Pat diye önümden sıyrıldı ve benden önce girdi odaya. Ben durumu hiç bozmadım. Oyunu kullandı ve tam çıkarken odaya girdim. "Beyefendi sıra ne zaman size geldi? Çok mu akıllısınız siz?" dedim kendisine. İnanın adam hiç yontulmamıştı. Ya da yanlış yontulmuş olmalı ki sözlerime karşılık bile vermedi. Gerek görmemiş olmalı. Sabahın körü ve oyunu kullanıp evine uyumaya veya tatil gününü değerlendirmeye gidebilir artık. Gerisi önemli mi..!

Başka bir gün de Çorlu'da Akbank ATM'sinde sıra bekliyorum. Bütün ATM'lerde ortalama on civarı sıra var. Arkamda otuşbeş yaşlarında bir kadın var. Ve tahmin edeceğiniz gibi bu kadın "akıllı" bir kadın. Arkamdan yan yan gelerek hizama kadar geldi. Birazdan önümdeydi kendisi zaten! "Hanımefendi sıranıza geçer misiniz? Ne yapıyorsunuz?" uyarımla beraber biraz yüzü kızaran bayan özür diledi ve sıramı bana geri bağışladı :)

Yani anlamak mümkün değil bu tip insanları. Neden daha "akıllı" davranmak zorunda hissediyorsunuz kendinizi? Çanakkale'de centilmenlik dersi veren Atalarımız sizlere hiç mi iyi örnek olamadı. Neden bu millet kendi insanına bu kadar düşman. Yaptığım eleştiriler ile toplum düşmanı olarak görünebilirim belki ama toplumun asıl düşmanları bu niyetlerini çevrelerine yayan "akıllı" sıfatını taşıyan bu sosyallik fakiri insanlardır.

Neden bir insan diğerinin sırasını gasp eder? İnanın bunlar küçük şeyler gibi görünür göze ama toplumdan çok şeyler götürürler. Tersini düşünün bir an, centilmen bir toplum yapısı düşünün.. İnsanlar güleryüzlü olsalar, küçük büyüğe, sağlıklı olan hastaya, sakata yer verse, acelesi olmayan acelesi olana öncelik verse, jest yapsa ve bu anlamda kandırmacalar olmasa ne kadar güleryüzlü bir toplum oluırduk kim bilir!! İnsanların birbirlerine yaptıkları iyilikler bir çember oluyor ve kendilerine geri dönüyor. Bu mail zincirlerindeki yazılar gibi değil. Bizzat günlük hayatta örnekleri var. Bir ortamda gerçekleşmesi daha muhtemel bir durum. Özellikle bazı işyerlerinde vardır bu. İnsanlar birbirlerinin üzerinden yapmazlar kariyerlerini. Güleryüz ve çalışma şevki hakimdir insanlar arasında. Ve bu o firmanın başarısına %100 yansımaktadır.

Kendi çalıştığım şirkette bunu yaşadım. İşime severek gidiyorum. Ve bu nedenle en azından hayatımın %50'lik diliminde mutluyum..

İşinizi ve iş arkadaşlarınızı sevin. Güleryüzlü ve şeffaf olun! Karşınızdakileri şeffaf olmanın ve güleryüz göstermenin kötü bir şey olmadığını yaşatın. Değişiklikleri görmek zor olmayacaktır. Yolunuz açık olsun.

Toplumsal

Hiç yorum yok: