5 Mayıs 2007 Cumartesi

Trafik ve Topluma Etkileri - STRESS


Trafik bizim toplumumuzda ciddi bir sıkıntıdır. Konumuz sanıldığı gibi trafik kazaları değil. Kazaların önüne zaten geçemiyoruz. Bunun için köklü bir eğitim veya sürücülerimizin hız keyfini emniyette yaşamaları için yayla gibi yollar yapmak gerekiyor!

Konumuz trafiğin insanımız üzerinde yarattığı baskı. Trafik kazaları bir yana araç trafiğinin yarattığı stres bile bir çok insanın yaralanmasına ve ölmesine neden olabiliyor. Şöyle ki; insanlar o kadar gergin ve tahammülsüz oluyorlar ki basit bir "yol hakkı tartışması" bile ölümlerle sonuçlanıyor.

Daha bir kaç ay önce okuduğum bir haber canımı fazlasıyla sıktı. Bu ülke insanına olan inancımı sarstı diyebilirim :(



Bir aile arabasıyla giderken diğer bir araba ile yol verme konusunda anlaşamıyorlar. İki adam (bunlara adam denirse tabi) ailenin yolunu kesiyorlar ve genç babayı ve abisini iyiden iyiye dövüyorlar. Bu dövme faslı ise annenin gözleri önünde oluyor. Bu da yetmezmiş gibi hızını alamayan magandalar iki kardeşi soğuk ve akıntılı boğaza atıyorlar. Böyle bir eşkıyalık için yorum yapamıyorum. Bu insanlara ne yapmalı ki içlerindeki pisliği söküp atmalı..

Bu haber diğer bir çok haber gibi beni sarstı. Evet Türkiye'de güzel şeyler de oluyor belki ama böyle berbat olaylar yüzünden o güzelliklerin hiçbir anlamı kalmıyor. Boğulan iki kardeşin ailesi gibi nice aileler dağılıyor, yıkılıyor çeşitli nedenlerden. Güvensiz bir toplum olmaya başladık. Artık kimse kimseye güvenemiyor. Yanınıza oturup sohbet etmek isteyen birini bile yanlış anlıyoruz. İyice paranoyak bir toplum olduk, oluyoruz. İnsanımızın içindeki potansiyel öfke yine bizim insanımız için en büyük tehlike durumunda. İnsanlar birbilerine bırakın yol vermeyi, yol haklarını ellerinden alıyorlar. Ve karşı taraf bir tepki mi verdi..? Aman aman..! Yazık oldu o adama. Var gücüyle tepesine biniyor o insanın. Bu insan bayan olsun bay olsun fark eder mi? Etmez. Bayan şoförlerin dövüldüğünü de çok iyi hatırlıyoruz. "Bu nasıl insanlık", "insanlık ölmüş" gibi sözler artık sıkça dökülüyor ağızlarımızdan... :(

Şimdi de bu haberi vereyim;

Sarıyer sahil yolunda tartıştıkları iki kardeşi dövüp Boğaz'ın dondurucu sularına atarak öldüren iki magandanın darp, fuhuş gibi suçlardan 10 ayrı sabıkası var.

Sarıyer sahil yolunda tartıştıkları iki kardeşi dövüp Boğaz'ın dondurucu soğuğuna atarak öldüren iki maganda suç makinesi çıktı.İstanbul'da tüyler ürperten vahşetin zanlılarının sorguları sürüyor.Bartınlı iki kardeşi gözü kapalı ölüme gönderen zanlılardan Bahadır Keskin'in bugüne dek bıçakla adam yaralama, darp, fuhuş, havaya ateş açma suçlarından 10 ayrı sabıkasının olduğu ortaya çıktı.Diğer zanlı Akın Alaburun'un ise bıçakla adam yaralamaktan iki ayrı sabıkası olduğu anlaşıldı.
GAZETECİLERE TEKME ATTILAR
Zanlılar bugün fotoğraflarını çeken gazetecilere de polislerin arasında oldukları halde tekme atmaktan çekinmediler. Zanlılar, yaptıklarından pişman olmak yerine polisteki ifadelerinde de 'biz bıçağı gösterdik onlar korkup denize düştüler' demeyi sürdürdüler.Zanlılar polisteki ifadelerinin ardından adliyeye sevkedildiler.
OLAY NEYDİ?
Önceki gece 22.30’da karısı, 1.5 yaşında kızı ve erkek kardeşiyle Kireçburnu Kefeliköy Caddesi’nde giden İbrahim Doğan, yol verme yüzünden başka bir otomobildeki biri kadın beş kişiyle tartıştı. Yol boyunca süren sürtüşme sonucu; diğer otomobildeki saldırganlar, İbrahim Doğan’ı otomobilinin önünü keserek durdurdu. Aşağı indirdikleri iki kardeşi öldüresiye döven magandalar daha sonra İbrahim’i denize attı. Ağabeyinin suda çırpındığını gören Soncay polisi aradıktan sonra suya atladı.
Arkadaşı da boğuluyordu
Gözlerinin önünde kocası ve kayınbiraderi suda can çekişen Nurgül Doğan, olay yerine yakında oturan Ferit Can isimli arkadaşını aradı. Hemen koşup gelen Can da, kardeşleri kurtarmak için suya atladı. İbrahim’i yakalayarak bir süre kıyıya çekti, fakat akıntı çok güçlüydü. İbrahim’i kurtaramayacağını anlayınca bırakmak zorunda kalan Ferit Can’ı boğulmaktan sahildeki vatandaşlar kurtardı.
50 kişilik ekip aradı
Olay yerine gelen polis, deniz polisi ve Sahil Güvenlik’ten dalgıçlarla birlikte 50 kişilik ekip, Boğaz’ın soğuk sularında yaklaşık 4 saat İbrahim ve Soncay’ı aradı. Doğan Ailesi saatler süren kurtarma çalışmalarını gözyaşlarıyla izledi. En küçük kardeş Atalay, dayanamayarak suya atlamak istedi, polisler güçlükle engelledi. İbrahim Doğan’ın cesedi gecenin ilerleyen saatlerinde sudan çıkarıldı. Kardeşi Soncay’ın cesedi ise ertesi sabah bulunabildi.
Akıntı güçlüydü kurtaramadım
İki kardeşi kurtarmak için suya atlayan ve boğulma tehlikesi geçiren Ferit Can olayı anlatırken hâlâ şoktaydı: “Suyun üzerinde İbrahim’i çırpınırken görünce hemen denize atladım ama su buz gibiydi. Hiç hareket edemedim. Sanki felç olmuştum. Bir süre tutarak kıyıya çekmeye çalıştım. Ama olmadı... Kaskatı kesildim, boğulacak gibi oldum. Akıntı çok kuvvetliydi. Kurtaramayacağımı anlayınca bırakmak zorunda kaldım. Son anda kendimi kıyıya attım. Keşke bir şey yapabilseydim ama yapamadım.”
Askerden Yeni Gelmişti
Şanlıurfa Ceylanpınar’da askerliğini yapan 22 yaşındaki Soncay Doğan, iki ay önce terhis olmuştu.Kızı yetim kaldıÇaykur’da şoför olarak çalışan 26 yaşındaki İbrahim Doğan ise evliydi ve 1.5 yaşında kızı vardı.

***
Aslanlarımızı aldılar bizdenAnne Havva Doğan, kurtarma çalışmalarını çaresizce izledi. Oğullarının ikisinin de öldüğü öğrenince sinir krizleri geçirdi ve “Gencecik iki oğlumu aldılar benden. Bunun hesabını kim verecek? Suçluların cezalandırılmasını istiyoruz” diye ağladı. Aşçılık yapan baba Muhammet Doğan ise isyanlardaydı: “Çınar gibi iki evladımızı öldürdüler. Bu şehirde insan hiç dışarıya çıkamayacak mı?”Acılı anne kurtarma çalışmalarını umutla izledi.Kocası gözlerinin önünde boğulan Nurgül Doğan kriz geçirdi.

***
‘Biz atmadık korkup atladılar’Eşi ve kayınbiraderi gözlerinin önünde çırpına çırpına can veren Nurgül Doğan, polise beyaz bir otomobilin içinde biri kadın 5 kişinin bulunduğunu ve hepsinin alkollü olduklarını söyledi. Polis, 34 BK 9983 plakalı otomobilin peşine düştü. İstanbul’un her yerinde aradığı aracı, öğle saatlerinde Kağıthane’de buldu. Ekipler, 2 şüphelinin içinde olduğu otomobili durdurdu. Perdecilik işiyle uğraştığı belirtilen A.A. ile nakliyecilik yaptığı ifade edilen B.K, gözaltına alınarak İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğüne götürüldü. Zanlılar, ilk ifadelerinde, “Biz denize atmadık, onlar korkup atladılar” dedi.
Yorumsuz !!!

Hiç yorum yok: