26 Aralık 2007 Çarşamba

Din Adamlari Kurullara Girmeye Basladi

Din adamları tıbbi etik kurula giriyor

Tıbbi ürünlerin klinik araştırmaları sırasında hasta haklarının korunmasıyla ilgili etik kurullara ilk kez din adamları girecek. Gerekçe: Salt bilimsel gözle bakmayan AB mevzuatına uygun bir kurul
MİTHAT YURDAKUL Ankara

Sağlık Bakanlığı, AB mevzuatına uyum sağlanması amacıyla Türkiye'de yapılacak klinik araştırmalarla ilgili yeni bir yönetmelik taslağı hazırladı. Taslakla ilgili Milliyet'e bilgi veren Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Mahmut Tokaç, "Beşeri Tıbbi Ürünlerin Klinik Araştırmaları Hakkında Yönetmelik Taslağı"nın sektörün görüşüne sunulduğunu ve yanıt beklendiğini söyledi. Tokaç, taslakla halen 84 olan yerel etik kurul sayısının 20-25 civarına indirileceğini kaydetti.
Halen tıp ve hukuk uzmanlarından oluşan etik kurullara esnaf örgütleri, tıp etiği uzmanları ve din adamlarının da gireceğini kaydetti.
"Din adamlarının etik kurullarda AB mevzuatına uygun şekilde ilk kez yer almasının planlandığını" ve amacın "olaya salt bilimsel gözle bakmayacak" bir kurul oluşturmak olduğunu belirten Tokaç, "Olaya salt bilimsel gözlükle baksaydık bilimsel kurul olurdu" dedi.

Diyanet mensubu

Etik kurullara girecek din adamlarının ilahiyat fakültesi mezunu olmasının öngörüldüğünü belirten Tokaç, kurullarda diğer dinlere mensup olanların duyarlılıklarının da dikkate alınacağını kaydetti. Tokaç "Mümkünse İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden ya da İlahiyat mezunu bir Diyanet mensubu olabilir" diye konuştu.
Etik kurulun "yapılan araştırmanın insan haysiyetine uygun olup olmadığını araştırmakla yükümlü olduğunu" vurgulayan Tokaç, din adamı uygulamasının AB mevzuatında da bulunduğunu belirterek "Dinle doğrudan ilgisi yok, din adamlarındaki insan hassasiyetiyle ilgili olabilir. Fetva makamı oluşturmuyoruz. Önemli olan sivil vatandaş gözüyle bakarken birkaç pencereyi birden açık tutmak" dedi. Tokaç, merkezdeki etik kurulun, yerel kurulların çözemediği anlaşmazlıkları da "hakem" olarak karara bağlayacağını anlattı.



AB'de farklı uygulamalar

Klinik araştırmalarla ilgili etik kurullar, AB'nin kabul ettiği çatı niteliğindeki yasal düzenlemenin belirlediği kurallar çerçevesinde görev yapıyor. Bu kurulların görev tanımını belirleyen AB, üyelerin kimlerden oluşacağı konusunda sadece "tıp uzmanları ve tıpla ilgisi olmayan uzmanlar" ayrımını getiriyor. AB ülkelerinde, kurullara din adamlarının dahil edilmesi konusunda da farklı yaklaşımlar bulunuyor. Klinik araştırmalarla ilgili etik kurulların oluşturulmasında AB'nin 2001 tarihli yönergesi temel alınıyor. Bu yönerge, etik kurulun bağımsızlığının önemini vurgularken, "yapısı" konusunda spesifik bir yönlendirme yapmıyor. Benzer bir yaklaşıma Avrupa Konseyi'nin konuyla ilgili protokolünde de rastlanıyor. Bu protokolde ve AB yönergesinde, klinik araştırmanın etik olarak kabul edilebilir olup olmadığı hakkında görüş bildirecek kurulun, tıp ve tıpla ilgili olmayan, farklı bilim kollarında görev alan isimlerden oluşması telkin ediliyor. Etik kurulun yapısı ve üye sayısı ülkeden ülkeye değişirken, din konusuna yaklaşım da farklılaşıyor. AB üyelerinin büyük çoğunluğu, üniversitelerde din konusunda uzmanlaşan akademisyenleri ulusal düzeydeki etik kurulu üyesi olarak atamayı tercih ediyor. Sayıları çok az olmakla birlikte, bazı AB üyelerinde din adamlarının doğrudan kurul üyesi olduğuna da rastlanıyor. Fransa, İsveç ve Danimarka, bu yöntemi belirleyen ülkeler arasında yer alıyor.


İlaç araştırmaları etik kurul görüşüne bağlı

Etik kurullar, "tıbbi araştırmalarda hasta ve denek haklarının, güvenliklerinin, sağlıklarının, onurlarının ve mahremiyetlerinin korunması için" oluşturuldu. İlaç araştırmaları için onayı zorunlu olan etik kurullar, ilaç dışındaki çalışmalar için başvuru durumunda görev yapıyor. Etik kurulların, sağlık araştırmalarında ulusal ve uluslararası etik ilkelere uyulup uyulmadığını incelemek, görüş bildirmek, karar vermek, uygulamayı izlemek gibi görevleri de var.

Hiç yorum yok: