15 Ağustos 2007 Çarşamba

Esmerleri Tercih Etmek icin 7 Neden

Tahılların rafine edilmesi, onları esmer renkten beyaza çeviriyor ancak besin değerlerini de azaltıyor.

Esmerleri tercih etmek için 7 neden

"Sarışının adı, esmerin tadı olur" deyimi bu kez sağlıkta
doğrulandı...

"Tahılların rafine edilmesi, onları esmer renkten beyaza
çeviriyor ancak besin değerlerini de azaltıyor.

Ondokuzuncu yüzyılın sonunda endüstrileşme dalgası yayılırken tahılları kabuklarından ayırmanın iyi bir fikir olduğu düşünülmüştü. Kabuğundan ayrılmış tahıllar,
silolarda bozulmadan daha uzun süre dayanıyordu. Ne var ki tahılların doğal formunun insan eliyle bozulmasının zararlarının anlaşılması pek uzun sürmedi. İnsanlık bu yanlışın bedelini ilk olarak, pirincin kabuğundan ayrılmasının neden olduğu dünya çapındaki B vitaminleri noksanlığı epidemisi (pellagra ve beriberi) ile ödedi.

Bugün, aradan 100 yıl geçtikten sonra tahılların rafine edilmesinin, ''esmer'' olanı ''beyaz''a döndürmenin, aslında beslenmemiz açısından ne denli kötü sonuçlar doğurduğunun daha iyi farkına varıyoruz. Şimdi tekrar ''esmer''e dönmenin sağlıklı bir beslenmedeki önemi üzerinde duruluyor. Ama, yine de rafine olmayan yani tabii haldeki tahıl tüketiminin istenen düzeye ulaşmadığı görülüyor.

Ölüm riskini yüzde 15 azaltıyor

Rafine olmayan tahıllarla beslenmeye geçiş, sağlığımız için yapmamız gerekenlerin başında geliyor. Bu basit değişikliği yapmakla, bütün nedenlere bağlı ölüm riskinizi yüzde 15 oranında azaltacağınızı biliyor musunuz? Daha uzun ve sağlıklı yaşamak istiyorsak lif, fitokimyasallar, vitaminler ve mineraller için zengin bir kaynak olan tam tahılları hayatımıza daha fazla almalıyız.

İşte size tam tahılların vücudumuza yararlarının kısa bir listesi:

1. Daha yavaş sindirilir
Tam tahıllar, rafine tahıllara göre daha yavaş sindirilir.
Yavaş sindirilmelerinin kan şekeri ve insülin üzerinde
yararlı etkileri vardır (ikisinin de düzeylerini düşük
tutarlar). Son çalışmalarda daha fazla tam tahılla
beslenenlerde açlık insülin düzeylerinin daha düşük olduğu
bulundu. Bu da çok iyi bir şey.

2. Ölüm riskini düşürür
Tam tahıl alımının artmasıyla ölüm riski düşüyor. Yaşları
45 - 65 arasında olan 15 bini aşkın kişinin verilerini
analiz eden araştırmacılar herhangi bir nedene bağlı ölüm
riskinin (toplam mortalite) azaldığını buldular.

3. Tip 2 diyabet (şeker hastalığı) riskini azaltırl
Tam tahıl gevrekleri yiyerek günde 5 gramdan fazla lif
alan kadınlarda tip 2 diyabet gelişme riski, günde 2.5
gramdan az lif alanlara göre yüzde 30 daha düşüktür. Başka
bir çalışmada az lifli ve bol şekerli beslenme alışkanlığı
olanlarda tip 2 diyabet riskinin iki katına çıktığı
gösterilmiş.

Sofranızdan eksik etmeyin

4. Kilo kontrolüne yardımcı olurlar
Tam tahıl tüketimi yüksek olanlarda beden kitle indeksi
(BMI; vücut ağırlığının (kg) boy uzunluğunun (m) karesine
bölümü) anlamlı ölçüde daha düşük. Ayrıca 12 yıllık bir
dönemde izlenen kadınlarda, tam tahıl tüketimi yüksek olan
grupta kilo alma eğiliminin daha düşük olduğu bulunmuş.

5. Metabolik sendroma karşı koruyucudurlar
Şeker hastalığı, kalp hastalığı ve inme riskini artıran
bir durum olan metabolik sendromun tam tahıl tüketimiyle
azaldığını gösteren araştırmalar var. Her gün yenen lif
miktarındaki her 10 gramlık artış, kalp krizi riskinde
yüzde 30 azalma sağlıyor. İnme ve yüksek tansiyon riski de
tam tahıl tüketimiyle azalıyor.

6. Kansere karşı koruyucudurlar
Yirmi değişik kanser türünde yapılan 40'ı aşkın çalışma
düzenli tam tahıl alımının kanser riskini azalttığını
düşündürüyor. Mide, ağız boşluğu, geniz, yemek borusu ve
gırtlak kanserleri bunlar arasında. Bol miktarda lifli
gıda yemek, kabızlığı azaltarak kolon kanseri riskini
düşürebilir. Ayrıca lifli gıdalar bağırsaklarda bakteri
aktivitesini azaltmakta ve dışkıyla atılan östrojenin
vücuda geri emilmesini önlemektedir.
Tam tahılların DNA hasarını engelleyerek, kanser
hücrelerinin çoğalmasını baskılayarak, antioksidan korunma
sağlayarak ve karsinojenlerin oluşmasını önleyerek kansere
karşı koruyucu olmaları mümkün görünüyor. Tam tahılların
içindeki lif, antikoksidan vitaminler (E vitamini gibi) ve
mineraller (selenyum gibi) ve çeşitli fitokimyasallar
kansere karşı koruyucu olabilir.

7. Kolesterol düzeyini düşürürler
Düşük yağlı bir diyete yulafın eklenmesi, sadece üç hafta
içinde kolesterol düzeyinde 8 - 9 mg/dL'lik ilave bir
azalma sağlıyor. Tek başına az yağlı beslenmeyle en fazla
12 mg/dL kadar bir azalma sağlandığı düşünülürse yulafın
ne denli önemli katkısı olduğu görülmekte.

Ayrıca yulaftaki antioksidanlar, kan hücrelerinin damar
duvarlarına yapışmasına neden olan moleküllerin yapımını
baskılıyor. Bu etki, damar hastalıklarının önlenmesi
açısından önemli çünkü hücrelerin damar duvarına yapışması
sonucunda damar sertliğine giden inflamasyon ve plak
oluşumu başlıyor.

Araştırmacılar yulaf ve arpa ile toplam kolesteroldeki
düşüşün, kötü kolesteroldeki (LDL) düşüşe bağlı olduğunu
belirtiyor.

Esmere dönmeye hazırsanız kepek ekmeği iyi bir başlangıç
olacaktır. Ama bununla kalmayın. Esmer ürün yelpazesini
genişletin. Kepekli tahıl ürünleri, çavdar, yulaf, esmer
pirinç ve bulguru sofranızdan eksik etmeyin."

Milliyet/ Dr. Hasan İnsel

Hiç yorum yok: